Ben seni bulutlara gaipten çizgiler çizerken gördüm. Nasıl desem, yerin ve göğün tüm renkleri teninde toplanmış, bir panayır yeri gibi ışıldıyordun. Yalnızdın. Kimseler yoktu: Tuttum seni siyahından sevdim. Asiydin. Çetrefillerin … Okumaya devam et “Takıntılar”
Yazar:
Murat Budak
Unutmamak için ekseriyetle yazıyorum.
Takıntılar
Kül Tablasına Hikayeler
Bir hikaye yazdım. Kül tablasına koydum ve ateşe verdim. Sigaramı yaktım. Küllerini de avuçlarımda topladım ve boşluğa savurdum. Bilmem kaçıncı kezdir yazıp-siliyorum suretini kazıdığım duvardan. Bir nefes daha alıyorum sonra … Okumaya devam et “Kül Tablasına Hikayeler”
Küçük Başlangıçların Büyük Azameti
Dünyanın geri kalanı gibi, ben de uyumak isterdim. Fakat uykum çalındı. Aslına bakarsanız sadece uykum değil, zaman içerisinde bana ait birçok şeyin çalındığını fark ettim. Bu tamamen benim hatamdı. Eşyalarını … Okumaya devam et “Küçük Başlangıçların Büyük Azameti”
Orkideler
Demir parmaklıklar ardında gökyüzü isyan ederken, orkideler esaretin ardında isyanın bitmesini bekliyor. Biz de öyle. Her şeyi bu esaretin ardında korku ve endişe ile izleyen orkideleriz. Bu orkideler bizi temsil … Okumaya devam et “Orkideler”
İnsan Gelecek Planı Yapar, Kader Kendi Yolunu Çizer
Bu yalnız gemi bana hayatta gelmiş olduğum noktayı gösteriyor. Tek başınalığı ve her şeyin uzakta kaldığını. İşte böyle. Kıyım olsaydı mutlu olur muydum, bilmiyorum. Rüzgarın yüzümü okşadığı bu başıboş akşam … Okumaya devam et “İnsan Gelecek Planı Yapar, Kader Kendi Yolunu Çizer”
Wilhelm Reich, Dinle Küçük Adam | Sesli Kütüphane #2
Wilhelm Reich’ın Dinle Küçük Adam adlı eserinden kısa bir epigraf okumasıdır. Arkaplan Müziği: Doll Dancing (Youtube Ses Kitaplığı)
11 Mayıs Güncesi, Cuma
Hayat akıp gidiyor. Akıp giderken içinde beni de sürüklüyor. Bu bir sürünceme hali. Yorgun, huzursuz ve tedirginim. Her gün, bir sonraki güne, hatırlamak istemeyeceğim sabahlar bırakıp duruyorum; donmuş ve kaskatı.
Boşluğun Bilinci Olmak
Kimsenin ne yaptığına dair bir fikri yok, Ama yapmaya devam ediyor. Bu sürekliliği sağlayan şeyin adı boşluk; hiçbir yere ait olmamak, her şeyden biraz olmak, her şeye karışmak, bir parçası … Okumaya devam et “Boşluğun Bilinci Olmak”
Daha Az Bağır, Daha Çok Dinle
Herkes yalnızlığı dile getiriyor, şikayet ediyor. Fakat kimse kalabalık olduğunun farkında değil. Sokaklarda, parklarda, hayatın aktığı her yerde insanlar, kendi kalabalıklarının farkında olmadan yaşıyorlar. Başını ellerinin arasına almış öylece oturuyorsun. … Okumaya devam et “Daha Az Bağır, Daha Çok Dinle”
Bir Kırlangıç, Bir Gürültü, Sesli Okumalar #1
Ardıma baktım, en büyük günahıma; en büyük kederim saçlarımı okşadı.
Kaçış, Yalnızlık ve Rutin Oluşturmak
Herkes kaçıp gitmek ister: Kendinden, korkularından, kaygılarından ve yaşadıklarından. Zaman zaman ben de öyle. Büyüme çağında hayatın sorumluluğunu alan insanlarda kaçıp gitme/kaybolma isteği daha yoğundur. Oradan oraya savrulurlar. Bu nedenle … Okumaya devam et “Kaçış, Yalnızlık ve Rutin Oluşturmak”
Yalnızlığın Bilinci
Yalnızlık, cenin pozisyonunda eylemsizlik halidir. Sosyal statünüzü seçmek, eğitiminizi seçmek Sosyal medyada ya da gerçek hayattaki arkadaşlarınızı seçmek Hiçbiri. Doğmadan önce öğrendiğiniz ilk şey, yalnızlıktır. Bundan sonraki tüm evrelerde bu … Okumaya devam et “Yalnızlığın Bilinci”
Charles Duell ve Bir Takım Huzursuzluklar
Sabahın ilk saatleri, bir huzursuzlukla uyandım. Durumun getirmiş olduğu bozuntuyu kendime çok da aks ettirmeden, ani bir kararla yataktan kendimi aşağı ittim. Güzel de düştüm. O düşüş beni kendime getirmese … Okumaya devam et “Charles Duell ve Bir Takım Huzursuzluklar”
Yürüyen Bir Ölünün Gerçekliğini Yitirdiği An
Evde Yolda Yapamıyorum. Çalışıyorum, yine yapamıyorum. Boşluğa bakıyor ve biçimine karışıyorum. Dökülemiyor oluşumun sancısını yaşıyorum. Bu satırları gerçekliğimi yitirerek yazıyorum. Rüzgarın saçlarımı okşadığı bir kıyı Sırtımı ısıtan bir güneş istiyorum.
Paradoksun İçinde Düş Kurmak
Gözlerinin boşlukta asılı kaldığı herhangi bir anda geçmişi, şimdiyi ve yarını düşünür Bazen bir konuşmanın içinde dalıp gidersin. Bir pencere kenarı, bazen de bir otobüsün camından akıp giden görüntülere karışır, … Okumaya devam et “Paradoksun İçinde Düş Kurmak”
Devrim Apartmanı No.14
Vakit gece yarısına yakın. Bir kadın, sarılmanın en yalın haliyle apartman girişlerinin soğukluğunu ve yalnızlığını üzerimden alıyor. Kapı eşikleri böylesine şenlik görmemiştir. Yüzü, dudağının kenarına koyduğu tebessüm, avuçlarının içinden yayılan … Okumaya devam et “Devrim Apartmanı No.14”
Tek Gözlü Kedi Ve Tarçın Kokulu Bir Sabah
Cumartesi sabahı. Galata’dan Karaköy’e iniyorum. Tüm cadde sabahın ilk saatlerinde tarçın kokuyor. Neredeyse boş. Tek gözlü bir kedi görüyorum. Başımla selamlıyorum onu. Bir süreliğine her şeyi unutuyorum. Büyük yalanları, büyük … Okumaya devam et “Tek Gözlü Kedi Ve Tarçın Kokulu Bir Sabah”
Duvar ve Algı
Hayatta seçim şansımızın olduğu ve olmadığı şeyleri ayırt edemiyoruz. Bütün karmaşamızın sebebi buradan kaynaklanıyor. Bizim duvarlarımız, algılarımız. Hayatımız boyunca doğru olduğunu düşündüğümüz seçeneklerin peşinden gidiyoruz. Fakat göz ardı ettiğimiz şey, … Okumaya devam et “Duvar ve Algı”
Islak Köpek
Uçsuz bucaksız bir kumsal var. Bir çocuk dünyanın sekizinci harikasını yapıyor, kumdan bir kale. Geceye yakılmış bir ateş ve etrafında sakinleriyle uzakta bir plak sesi; Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar/yüzünde sizin … Okumaya devam et “Islak Köpek”
Karnavalın İçinde Sıkışıp Kalmanın Bedeline Dair
Kendimi sürekli olarak bir yerlerde unutuyorum. Bu gerçeklik algımı kaybetmeme sebep oluyor. Yürüdüğüm yollar, tanıdığım insanlar, sokaklar ve ayak bastığım her yer Bu koca gürültü, bu uğultular… Tüm bunlar yoksa … Okumaya devam et “Karnavalın İçinde Sıkışıp Kalmanın Bedeline Dair”