Mutlak ki insan, yapısı gereği sosyal bir canlıdır. Yalnızlık ise kendi sesimizi duymamıza olanak tanır. Her ne kadar kendi sesimizi duymak iyi bir şey olsa da hayatta başka sesler, başka düşler, başka … Okumaya devam et “Yalnızlık Üzerine Notlar”

Hikayelere, seslere ve geceye dair.
Mutlak ki insan, yapısı gereği sosyal bir canlıdır. Yalnızlık ise kendi sesimizi duymamıza olanak tanır. Her ne kadar kendi sesimizi duymak iyi bir şey olsa da hayatta başka sesler, başka düşler, başka … Okumaya devam et “Yalnızlık Üzerine Notlar”
Hepimiz, kendimizce ürettiğimiz anlamlar için yaşarız. Anlam yittiğinde, amaç son bulur. Bazılarımız için anlam, arayıştır. Biz, bir sonraki günü görmek için bir neden ararız. Bunu ararken çoğu kez kayboluruz. Öyle … Okumaya devam et “Döngünün Bilinci”
… Ne zaman uyanacağız diye sordu. “İlk iki cemre düştü. Üçüncü cemre düştüğünde o bank da buluşacağız seninle. Toprağın yenilenmesini bekliyorum, uykusundan uyanmasını.” dedim. Bahar geldiğinde yanında olacağım. Bir anlamla geleceğim yanına ve … Okumaya devam et “Uykuda II”
N’apıyorum ben?… Hava karardıktan sonra bir tekrar halinde kendime bu soruyu sorup duruyorum. Bunu hayatta olup olmadığımı anlamak için yapıyorum, belli ki. Her gün, hayatla aramda küçük bir bağ dokuyorum. … Okumaya devam et “Kendi Aynasında Kaybolan Karaltıyla Konuşmalar II”
Siyah bir boşluğun içinde yürüyorum. Kafamı nereye çevirirsem çevireyim Gözlerimin önünden karanlık bir şelale akıyor. Burası benim içim mi? Yoksa Bu karartıyla doldurulmuş boşluk Ben miyim? Burası kapkara, yalnızca boğuk … Okumaya devam et “Siyah Boşluklarda Yankılar”
…
Sanki bir fırtınanın, boğucu bir karanlığın içerisinde yürüyordum. Önce, uzaktan belli-belirsiz bir ses tınısı duymaya başladım ve sese doğru, elimi alnıma siper ederek yürümeye devam ettim.
Bazı günler o an her ne yapıyorsam bir kenara bırakıp sana koştuğumu hayal ediyorum: Duraklar, insanlar, otoban çizgileri… Van Gogh’un Yıldızlı Gece tablosuna dönüşüyor. Bunun, boşluklarına dokunmamı sağlayacak tanrısal bir … Okumaya devam et “Yıldızlı Gece, Kaygı ve Kavuşmak”
Bazen ne istiyorum biliyor musun, benliğimin önemini yitirdiği bir zamanda, başımı dizine düşürmek. Göğsüne belki de.