Döngünün Bilinci

1 Dk. Okuma

Hepimiz, kendimizce ürettiğimiz anlamlar için yaşarız. Anlam yittiğinde, amaç son bulur. Bazılarımız için anlam, arayıştır. Biz, bir sonraki günü görmek için bir neden ararız. Bunu ararken çoğu kez kayboluruz. Öyle ki, bir noktada ne aradığımız önemini yitirir. Bu nedenle ben, yaşamı tutkuyu canlı tutmak olarak algılarım. İntihara gelinen noktada bu tutkunun ve heyecanın sönmesi, yeniden yakılamayacak kadar cılız kalması olası muhtemeldir. 
Sorduğumuz sorular, aldığımız cevaplar benliğimizi tatmin etmiyor, sürekli olarak kendi eksenimizde döndürüyorsa, henüz doğru soruyu soramamış dolayısıyla da cevabı tatmin edici bulamamışız olabiliriz.
Söyleceğim şeyin işe yararlılığı konusunda emin olmamakla birlikte paylaşmak isterim. 
Her gün kendimi hayali olarak öldürürüm: Örneğin, metroda trenin gelmesini beklerken önüne atladığımı, yüzümdeki son ifadeyi hayal ederim. Bir vapurdayken kendimi öylece denize bıraktığımı, yaşamak için nasıl çırpınacağımı… 
Tüm bu durumlar içerisinde bunu, ölümün soğukluğunu ve hissizlik halini hissetmek, deneyimlemek amacıyla yaparım. Dolayısıyla yaşadığım şehrin dört bir yanında öldüklerim vardır. 
Zaman zaman var olmak büyük bir acı ve ıstırap verir. Çünkü o an içinde olmak istemediğin bir döngüde varlığını sürdürmek kolay ve katlanılır bir eylem değildir. 
Bu nedenle kişinin varlığını sürdürüp sürdüremeyeceğine karar vermeden önce kendi gerçekliğini yaratması gerektiğine inanıyorum. 
Ancak bu yolla kendimizi doğrulayabiliriz gibi geliyor.

0Shares

Etiketler: ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*