Kalifiye Bir Tavan İzleyicisinin Günlüğü

2 Dk. Okuma

Hafif sakinleştiriciler aldığım ve etkisini gösterinceye kadar tavanı izleyerek uykuyu beklediğim sıradan bir gece daha.
Günler ne zamandır böyle geçiyordu? Hatırlamıyorum.
Kimseyle konuşamadığım zamanlarda kendimle konuşuyor olmak beni oldukça rahatsız ettiğinden televizyonu açıyor ve
beyin uyuşturan programlara boş gözlerle bakıyordum.
Komikti.
İç sesimi susturmak için televizyonun sesini açıyordum.
Sanırım böyle anlar zihnimde zaman yolculuğu yapmak için oldukça uygun oluyor.
Bazen sekiz yıl öncesine kadar gidebiliyorum.
Bu sırada televizyondaki belgesel anlatıcısı konuşuyor: Zamanı belirli görüntülerin tekrarından ibaretmiş gibi algılarız… Neden burada olduğumu sorguladım, kısa sürmüştü. Yaklaşık sekiz saniye. Haklıydı. Sekiz yıl önceki görüntüleri hatırlıyor ve sanırım hala orada yaşıyor, bir sonraki kareye geçemiyordum. Belgesel anlatıcısı devam ediyor: Çoğumuz zamanın tek yönlü aktığını yani sürekli geleceğe doğru hareket ettiğini düşünürüz… Suratımda alaycı ve acınası o gülüşleydim. Otuz yaşındaydım ve hayatının sekiz senesini yalnızca bir görüntünün içerisinde yaşadığını düşününce suratındaki alaycı gülüşe hak veriyordun. Bütün hayatım on yaşındaki öfkeli bir çocuğun sıktığı yumruklarıyla ve gözlerindeki nefretle karşıma geçmiş oturuyordu. Böyle zamanlarda hiçbir şey düşünmüyordum. Ne görüntüler, ne geçmiş, ne şimdi, ne de gelecek… Her şey bembeyaz. Belgesel anlatıcısı devam ediyordu: Size tuhaf gelebilir ama benim zamanımla sizin zamanınız aynı değil. Einstein’a göre, zamanda yapılan tüm hareketler uzay-zamandaki hareketleri etkiliyor…
Hareket etmediğinizde zaman çok hızlı akar.
Ben bir yerlerde hareket ediyordum ama kendi hayatıma sekiz sene uzaktaydım.
Hayatımdaki tüm anlar yarım yamalak, anlamsız, hakkında bir fikir vermeyecek görüntülerden oluşuyordu. Televizyonu kapattım.
Bir şey yapmam gerekiyordu.
Kendimi yatıştırmak gibi bir şey.
Musluğu el çabukluğu ile açıp kafamı altına soktum ve bir müddet bekledim.
Suyun ısısının biran için kafamı delebileceği düşüncesi oluşsa da, umursamıyordum.
Pikaba bir Jeff Buckley plağı koydum ve tavanı izlemeye devam ettim.

1Shares

Etiketler: , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*