N’apıyorum ben?… Hava karardıktan sonra bir tekrar halinde kendime bu soruyu sorup duruyorum. Bunu hayatta olup olmadığımı anlamak için yapıyorum, belli ki. Her gün, hayatla aramda küçük bir bağ dokuyorum. … Okumaya devam et “Kendi Aynasında Kaybolan Karaltıyla Konuşmalar II”
Monolog
İtiraflar
Bazen ne istiyorum biliyor musun, benliğimin önemini yitirdiği bir zamanda, başımı dizine düşürmek. Göğsüne belki de.
Hiçbir Şey Sonsuza Kadar Sürmez
Aslında hiç bir şey geçmiyor. Gerçekte olan şey, yaparken haz aldığın şeylerin yaşattığı geçici bir takım devinimlerin var olduğu ve o an başka hiç bir şeyi düşünerek mahvetmek istemediğin sarhoşluklar. … Okumaya devam et “Hiçbir Şey Sonsuza Kadar Sürmez”
Kül Tablasına Hikayeler
Bir hikaye yazdım. Kül tablasına koydum ve ateşe verdim. Sigaramı yaktım. Küllerini de avuçlarımda topladım ve boşluğa savurdum. Bilmem kaçıncı kezdir yazıp-siliyorum suretini kazıdığım duvardan. Bir nefes daha alıyorum sonra … Okumaya devam et “Kül Tablasına Hikayeler”
Duvar ve Algı
Hayatta seçim şansımızın olduğu ve olmadığı şeyleri ayırt edemiyoruz. Bütün karmaşamızın sebebi buradan kaynaklanıyor. Bizim duvarlarımız, algılarımız. Hayatımız boyunca doğru olduğunu düşündüğümüz seçeneklerin peşinden gidiyoruz. Fakat göz ardı ettiğimiz şey, … Okumaya devam et “Duvar ve Algı”
Beklemek
Hepimizin bir hikayesi var. Bazılarımızın hikayesi kısa, sabah başlıyor ve gün kararınca bitiyor. Bazılarımızın hikayesi kaderci, Sabahları kazan dairesine atılmaya hazır odun parçaları gibi, bekliyor. Beklerken gökyüzü uzak kalıyor, hayallerin … Okumaya devam et “Beklemek”
Uyku Tozuna Konuşmalar
Çekip gitmek de eksilmektir dedim. Ve ekledim; Bu dünyayı tükürmekten sıkıldım. Gece uzak, yatağımda kıvrılmak ve avuçlarında uyumak istiyorum. Kalbim ağrıdı. Gecem. Telaşım. Sabaha karşım. Uyku tozum. Hepsi art arda.