Kırmızı,
Sana bu satırları yazarken eksiliyorum.
Tüm mevsimler
İçimde koca delikler açmaya devam ediyor.
Özellikle de Aralık
Bir sürünceme halindeyim.
Savruluyorum.
Çoğu zaman düşüncelerimi bastırması için televizyonun sesini açıyorum.
Dalıp gidiyorum sonrada.
Hayat burada ağır ve basık.
Bazı geceler
Fotoğraflarınla konuşuyor, olup biteni anlatıyorum.
Duyuyor musun?
Hayatta engel olamadığımız şeyler var.
Bunlardan biri de zaman, akıp gidiyor.
Bir dakika ve bir dakika daha…
Kafamızda koca bir çizik var
Diğer tüm anlardan daha büyük ve daha görkemli duruyor.
…
Kırmızı, kelimeler birbirine karışıyor.
Şarkı söyleyelim.
Belki geçer.
Yine kar yağar, bir geminin kıçında bir şarkı tutturur, ufukta ve gecenin içinde kayboluruz.
Kırmızı, biz seninle konuşmadan da anlaşabiliyoruz, biliyorum.
Bütün detaylarını hatırlıyorum en çokta gözlerini hatırlıyorum.
Yaşamın bütün heyecanı oradaydı.
Ben bütün hayatımı oraya saklamıştım.
Bir de avuçların vardı.
Parmak uçlarımda hala hissediyorum.
Şimdi düşünüyorum da zaman, mekan, insan, hayat şartları, fırtınalar, büyük uğultular…
Hepsi hayatın bir cilvesiymiş.
Hadi, otur ve gökyüzünü seyret.
Şayet mümkünse yıldızları koynuna al.
Çünkü onlar da üşüyor, tıpkı senin gibi.
Kırmızı Dudaklı Periye Mektup
1 Dk. Okuma